Sancar: Konuşmak, sorgulamak, hesap sormak zorundayız
Halkların Demokratik Partisi Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, partisinin haftalık küme toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Sancar’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
SORMAK ZORUNDAYIZ, SORU: Konuşmamız gerek. Depremde yıkılmayan bir ülke olmanın yollarını bulmak için daha çok konuşmak, daha çok sormak, daha çok sorgulamak zorundayız. Konuşmak, sormak, sorgulamak, hesap sormak zorundayız. Depremden sonra devletin ısrarla ve tutarlı bir şekilde yaptığı bir şey var, bunu önlemek için konuşmak, sormak, sorgulamak ve hesap sormak zorundayız. Bu nedir? Toplumun dayanışma ve yardımlaşma gücünü artırmak yerine bastırmak, etkisiz hale getirmek ve gasp etmek.
DEVLET İNŞAAT DENETİM UYGULAMASINI GERÇEKTEN KALDIRDI: Bunlar yüzyılın sallanması diye sıradanlaştırılacak şeyler değil. Maraş bölgesinin deprem kuşağı olduğu biliniyor. Uzmanlar, devlet kurumları, halkımız, siyasetçiler defalarca bu gerçeği söyledi. Teknolojinin geldiği bu seviyede, büyük bir depremin yaşanacağı yeri bile anlatan bilim adamları var. Öyleyse neden harekete geçmiyorsunuz? İtirazlarımıza ve uyarılarımıza rağmen imar affı çıkardılar. Yıkılan binaların çürümüş olduğu ortada. Bu güç yapısı kontrol uygulaması kaldırılmış ve özel daireye devredilmiştir. Binaların malzemelerini çalarak inşaat yapan müteahhitlere izin verdi. Keyfilik bu rejimin ana özelliği haline geldi. Bunun en acı sonuçlarını yaşıyoruz.
ONLARI TAÇLANDIRDILAR: Yollarıyla övünürler, yolları çökmüştür, büyük binalarıyla övünürler, binaları çökmüştür. Büyük havalimanlarıyla övünüyorlar, havalimanları çöktü. Kendileri çöktü. Bunu sormak, sorgulamak ve hesabını vermek zorundayız. Devletin yöneticileri nerede? İşte buradalar. On binlerce kişinin ölümüne, yüz binden fazla kişinin yaralanmasına neden olan, milyonlarca insanın bugününü ve geleceğini karartan bu sorumluluklar zincirini hiç kimse bir kader planı haline getiremez ve başkalarına havale etmeyi taahhüt edemez. yetkililer.
BELEDİYELERİMİZ KULLANILMAMIŞSA HALKIN HİZMETİNDE OLACAĞIZ: Biz bu ülkenin yöneticileri olsak, derhal tüm sivil ve askeri devlet kurumlarını tam kapasite deprem bölgesi için seferber eder, kamu ve özel kuruluşlarla tam uyum sağlar, arama kurtarma çalışmalarına hızla başlardık. Belediyelerimiz kayyumlar tarafından gasp edilmeseydi halkın hizmetinde olurduk.
HAFIZAMIZA İTİRAZ EDEMEZSİNİZ: Vinç ve kamyonları 72 saat yollarda tutarken kafa karışıklığı yaşamadınız. Hızlı bir şekilde bir karmaşa içinde organize oldunuz. İnsan yaşamının söz konusu olduğu alanlardaki bu karışıklık nedir? Halk düşmanlığına gelince, bu hükümetin yüzünü hiçbir şey kesmez. Ancak insan ve hayat söz konusu olduğunda, insanları kurtarmak için koltuklarını ve görüntülerini değil, tek yürekle hareket eden bir güç vardır. Hafızalarımıza kayyum tayin edemezsiniz. Sorgulamaktan ve peşinden koşmaktan asla vazgeçmeyeceğiz. Depremin hemen ardından Saray ve devlet kurumları arasında neler yaşandı? Bu soruları cevaplamak zorundasınız.
GÜÇ OLAĞANÜSTÜ ŞEKİLDE YÖNETME BECERİLERİNE SAHİP DEĞİLDİR: Olağanüstü hal ilan edildi. Buna ne gerek vardı? Eldeki kaynaklarla bu çalışmaları yürütmek mümkündü. Nereden? Çünkü bu gücün alışılagelmiş biçimde hükmetme marifetleri yoktur. Rastgele bir normalliği kabul edecek irade yok. Sıradanlık onlar için bir tehdittir. Bu yüzden her şeyi OHAL kurallarına havale ederek toplumu susturmanın yollarını arıyor.
MİSAFİR, YASAK, ETKİ: Pazarcık’ta cemevi ile yürüttüğümüz kriz uyum merkezimize kaymakam tarafından kayyum atanmıştır. Böyle bir kötülük, vicdansızlık nasıl mümkün olabilir? Hepimiz sormalıyız, neden? Çünkü devletin bütün çürümüşlüğü bizim çalışmamızla milletin gözüne girecek, bundan korkuyorlar. En iyi bildikleri yola başvururlar; kayyum, yasak, hakaret…
SAHTE GÖSTERİ YOLUYLA TOPLANAN PARALAR NEREDE: Çürüyen binalar kendi iktidarları önündeydi, 20 yıldır iktidardasınız, bu binalar için ne yaptınız? Hiçbir şey yapmadınız, imar affıyla o çürümüş binaları yasal hale getirdiniz. Yıllar içinde toplanan ve 40 milyar dolar civarında olduğu varsayılan deprem vergileri nereye harcandı? İnsanlar için değil, kendi şeytani planları tarafından kendi hayatta kalmaları için harcandı. Televizyondaki arsız programla toplanan yardımlar nerede? Bu yardım kaç gün boyunca ne kadar ve nereye harcandı? Tek tek açıklamanız gerekiyor. Artçı sarsıntıların olacağı biliniyor ve herkes deprem diye feryat ediyor. Çadır bile göndermediniz.
Detaylar geliyor…
kestel-haber.com.tr