Tarih, birçok medeniyet ve medeniyetin ‘ritüel’ adı altında uyguladığı zulümlere şahitlik etmiştir. O zamanlar yaygın bir uygulama olduğu sanılsa da, aslında her biri korkunç bir azaptı. Tarihin tozlu sayfalarının ortasında kaybolan o feci uygulamaları sizler için derledik. ?
1. Perslerin Zulüm Yöntemleri
Pers İmparatorluğu, tarihteki en kanlı ve en acılı işkence yöntemleriyle ön plana çıkmaktadır.
Uzun bir infaz süresi ve sancılı bir cezalandırma yöntemi olan ‘skafizm’, hükümlünün bir kayığa bağlanıp üzerine bol miktarda bal ve süt dökülmesiyle gerçekleştiriliyordu. Daha sonra sandal ağacı böceklerin ve sürüngenlerin bol olduğu bataklık alanlara gönderildi ve yavaş yavaş ölüme mahkum böcekler tarafından yenildi. Mahkûm çeşitli böcekler tarafından yenilmesinin yanı sıra susuzluk, güneş, yanma vb.
2. Spartalıların vahşeti
Spartalılar, yeni bir lider seçildiğinde uydurulmuş bir bahaneyle Spartalı köleleri (Helot) dövdüler, işkence ettiler ve hatta öldürdüler. Bu onlara köle statülerini hatırlatmak için yapıldı. Köleler yanlış bir şey yapmasa bile cezalandırılabilir veya idama mahkûm edilebilirdi…
3. Kartaca insan ritüelleri
Kartaca, tarihin en ünlü insan kurban eden uygarlıklarından biri olarak bilinir. Aslında, Kartacalıların ‘Tophet’ adlı bir mezarlığında yakılan bebeklerin kalıntıları bulundu… Araştırmacılar birden fazla, buradaki bebeklerin birçoğunun kurban edildiğine inanıyor. Bu mezarlık bir futbol sahasından daha büyük bir alanı kaplamaktadır. Mezarlıkta yakılan bebekler çoğunlukla çanak çömlek içinde bulundu.
4. Vikingler ve kurban ettikleri köleler
Vikingler, köleleri sahipleri öldükten sonra idam ettiler. Aslında, Norveç’in Flakstad kentinde arkeologlar tarafından 10 başı kesilmiş insan kalıntısı bulundu. Yapılan araştırmalar sonucunda, kafası kesilen bu cesetlerin çoğunlukla balıkla beslendiği, başı kesilmeyen cesetlerin ise ağırlıklı olarak süt ve kara hayvanlarından elde edilen proteinlerle beslendiği ortaya çıktı. Bu nedenle başı kesilen cesetlerin, sahipleri öldükten sonra idam edilen köleler olduğu düşünülüyor.
5. Roma’da Ceza
Askeri disiplini ve cezayı iyileştirmek için Romalılar ‘on kişiden birinin cezalandırılması’ sistemini benimsedi. Ayrıca ‘İdam cezasının Roma ordusu tarafından sopayla infazı’ anlamına gelen ‘Fustuarium’ da iyi bilinen bir prosedürdü. Şanssız adam sopalarla dövülerek öldürüldü.
Askerlere korkaklık, itaatsizlik, böbürlenmekten hastalık, diğer askerlerin canına kast vb. suçlar işlendiğinde bu ağır ceza sistemleri uygulandı.
6. Aztek kültüründe insan kurban etme törenleri
İnsan kurban etme, hem Aztekler için hayati hem de yaratıcıya bir borç ödemenin bir yolu olarak görülüyordu. Bu Aztek ayinlerinin temelinde dogmatik inanç yatıyordu. Çünkü inanışlarına göre efendiler, dünyayı ve içindeki tüm canlıları yaratmak için kendi canlarını feda etmişlerdir.
7. Yaşarken mumyalama
Tıbbi bir Budist mumyası olan ‘Sokushinbutsu’, Budist rahiplerin hayattayken mumyalanmaya maruz kaldıkları ve çileciliği ölüm noktasına kadar gözlemledikleri anlamına gelir. Binlerce güne yayılan bir meditasyon ritüelinde kendilerini mumyalarlar. Bu süreçte Nirvana’ya ulaşmak isteyen keşiş, dünyevi zevklerden geri çekilerek yavaş yavaş kendini aç bırakır ve ardından yemek ve su tüketimini tamamen keser.
8. Ordalı
Ordali (çile ile yargılama), eski toplumlarda birinin hatalı olup olmadığını anlamak için kullanılan farklı bir yoldu. Delil yokluğunda sanık tehlikeli durumlara maruz kaldı. Nasıl? Örneğin ateşe atıldığında yanmadıysa ya da en azından yaraları iyileştiyse, ‘suçsuz’ olduğu kanıtlandı!