Mersin’deki depremde yaralananlara hiperbarik tedavi uygulanıyor
Yüzyılın felaketi 11 ilde büyük yıkıma neden olurken, binlerce vatandaş hayatını kaybetti.
Yüzlerce yaralı depremzede tedavi edilmek üzere Mersin Şehir Hastanesi’ne kaldırıldı.
Yaralılar burada hemen tedavi edilirken en değerli tedavilerden biri de hiperbarik oksijen tedavisi oldu.
Daha önce 8 saat açık olan özel bir odada saf oksijen solunarak tedavi uygulanan ünite, deprem sonrası hastalara 24 saat hizmet veriyor.
Hiperbarik ünitede dolaşım bozukluğu ve uzuvlarda ödem ile önlenebilir doku kaybı olan hastalar tedavi edilmektedir.
Doktor ve hemşire gözetiminde odaya alınan hastaların masrafları kameralardan basınç operatörleri tarafından anlık olarak takip edilmektedir.
“Bu hastaları kesmek zorunda kalabilirdik”
Bu tankın yüksek oksijen verdiğini kaydeden Mersin Şehir Hastanesi Başhekimi Bahar Aydınlı, şunları söyledi:
Normalde günde 8 saat çalışıyordu ama biz bu tankı deprem sabahından itibaren 24 saat çalıştırmaya başladık. Doktorumuz vardı ama Sağlık Bakanlığımız 2 doktor daha atadı. Bu arkadaşlar 8 saatlik vardiyalarla dönüşümlü olarak 24 saat basınçlı tankı durdurmadan çalıştılar. Çünkü vatandaşların göçük altındaki yaralarını tedavi etmenin en aktif yolu aslında hiperbarik oksijen tedavisidir. Oksijenin dokulara ulaşmasını, kangren dediğimiz tabloya girmemesini, bacak ve kolların kesilmemesini hedefliyoruz. Bu hastalara oksijen tedavisi veriyoruz, bazen günde 3-4 kez. Tankımızın içinde koltuklarımız bile var. Hasta sedye ile girsin diye o koltukları söktük. Çünkü bu tedaviyi ağır bakımdaki hastalara uyguladık. Çocuklar bu süreçten çok faydalandı. Çocuklar korkmasın diye yakınlarının yanına aldık. Çok faydalı oldu. Kent Hastanesi olarak bu tedaviyi yaptırdığımızı söylüyorum. Olmasaydı bu hastaları ampute etmek zorunda kalsaydık çok üzülürdük. Gerçekten de şu anda sonucun iyi olduğunu görmekle, o organın kaybolmadığını görmek çok farklı. Çünkü gelecekte önemli bir engelli vatandaş bizi bekliyor olacak.
“Yaralı bacağın hafiflediğini görüyoruz”
Hiperbarik Tıp Uzmanı Gülşen Yetiş Buluk, şu ifadeleri kullandı:
Deprem, bu makinenin ne kadar değerli olduğunu bir kez daha kanıtladı. Burada birçok hastayı tedavi ediyoruz. İlk baktığınızda mor bir ayak görürsünüz. Mor ayağın yavaş yavaş renginin açıldığını görüyorsunuz. Özellikle herkesin bu tedaviyi bilmesini istiyoruz. Burası bu süreçte 24 saat açık kaldı ve öyle de kalıyor. Bugüne kadar 100’e yakın hastayı tedavi ettik. Hastalarımız içeri giriyor ve içeriye hava ile basınç uyguluyoruz. Güya uçakta kulak doluluğu hissi veriyor ve yüzde 100 oksijen veriyoruz. Hastalarımız 2 saat bu oksijeni solumakta ve sonrasında rahat bir şekilde servislerine gitmektedir. Günde 3-4 seans aldığımız hastalarımız da oldu. İstanbul’da ilk depremzedeleri görmeye başladığımızda sayı çok azdı. Buraya geldiğimizde çok sayıda depremzede olduğunu gördük. Buraya geldiğimde ilk gördüğüm şey bacağı kesilmiş küçük bir bebekti. Hepimiz için çok üzücü bir an oldu. Sonra çok çalışmaya başladık. Birçok depremzede için uygundu. Doğal olarak bu, her şeyi yüzde 100 kurtaracağımız anlamına gelmiyor. Ama gidebildiğimiz kadarıyla bizim için güzel.